Bahar tatilini fırsat bilen Modafen, veli ve öğrencileri ile beraber soluğu İslam ve Hristiyan dünyalarının birleştiği Balkan ülkelerinde aldı. 5 gün süren keyifli gezide bol kahkaha, yeni yerleri keşfetmenin büyüleyiciliği ve farklı kültüre tanıklık etmenin hazzı bir an olsun eksik olmadı.

Balkanlar gezimize İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde kurulan Modafen standında buluşarak başladık, check-in & gümrük işlemlerimizin ardından uçağımıza doğru yola çıkarak 09.00’da Karadağ’ın Podgorica şehrine iniş yaptık. Dünya’nın en genç devletlerinden biri olan Karadağ’ın tarihi yerlerini ve Kotor’u gezerek geçirdiğimiz muhteşem günü tamamlayarak, Hırvatistan’ın ve Adriyatik Denizi’nin İncisi Dubrovnik’de yer alan otelimiz, Sheraton Dubrovnik Riviera Hotel’deki odalarımıza çekilerek ikinci günü beklemeye başladık.

Geleneksel Modafen Balkanlar Gezisinin ikinci gününde, Dubrovnik şehrini panoramik olarak görmek için yola koyulduk. İrlandalı Nobel ve Oscar ödülü sahibi yazar George Bernard Shaw’ın “Burası Dünya’nın cennetidir.” dediği ve UNESCO tarafından Dünya mirasları listesine alınmış Dubrovnik’in Old Town’ını gezerken katılımcıların şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu. Old town’ı gezerken özellikle İtalyan mimarisinin karakteristik yapısını taşıyan birçok eserle karşılaşmak bizlere Roma İmparatorluğu’nun geçmişini anımsattı. 14.yy’dan kalma Dünya’nın en eski eczanesine ev sahipliği yapan Francis Manastırı, Rector Sarayı, Devlet Arşivi Binası vb. birçok eseri görmüş olduk.

Gezimizin 3. gününe gelindiğinde ise, 3 Adalar turu için Kolocep, Şipan ve Lopud Adaları için otelimizden ayrıldık. Kumsalları, korulukları ve berrak denizi ile Hırvatistan’ın en gözde turizm noktalarını gezdiğimiz günün sonunda, kaptanımız yemek için bizi evine davet etti. Kaptan’ın hazırladığı leziz yemekleri yöresel müzik eşliğinde afiyetle yedikten sonra bir günü daha sonlandırmış olduk.

4. gün sabah kahvaltısının ardından, Bosna-Hersek’e hareket ederek, tarihi dokusunu günümüze kadar korumuş “Türk Köyü” olarak da bilinen Poçitel’i ziyaret ettik. Poçitel gezimizi tamamladıktan sonra yol üzerinde bulunan Blagay (Alperenler) Tekkesi’nde mola verdik ve doğal güzelliklerin keyfini çıkarttık. Şimdi sıra UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Türk Dünyası içinde önemli yere sahip Mostar Köprüsü’nde. Turumuzun Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan bir mekâna daha çentik atmanın mutluluğu ile Mostar’ın tarihini dinlemeye başladık. 1993 yılında Hırvat tanklarının yok ettiği köprü özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği destek ile restore edilerek bugünkü halini almıştır. Köprü sadece görüntüsü ile değil Bosna’nın kültürüne olan katkılarıyla da önemli bir yere sahiptir. Gezimiz boyunca öğrendiğimiz kültürel alışkanlıklardan bir tanesi de Mostar Köprüsü’nün ortasından nehre atlayamayanlara kız verilmediği bilgisi oldu.

Mostar Köprüsü’nün basamaklarını tırmandıktan sonra muhteşem bir tarihi dokuya sahip Mostar şehrini gezdik. Gezi sırasında Koska Mehmet Paşa Camii’ni gördük ve ardından Bosna-Hersek’in başkenti, Başçarşı’sıyla meşhur Saraybosna’ya geçtik ve otelimize yerleştik.

5. ve son günümüzde ilk olarak kardeş şehrimiz Saraybosna’ya panoramik olarak göz attık. Daha sonra şehre inerek Fatih Sultan Mehmet’in şehre girdiği kapıyı, su içtiği çeşmeyi ve Fatih Camii’ni gezerek turumuzu sürdürdük. Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına sebep olan Latin (Hünkar) köprüsünü gördükten sonra Kovaçi Şehitlik Mezarlığına giderek, Büyük Lider Aliya İzzetgegoviç’in anıt mezarını ziyaret ettik.

Kovaçi Şehit Mezarlığı’nı ziyaret ettikten sonra gezimizin en ilginç noktalarından birine daha sıra gelmişti. Bu nokta özellikle Bosna-Hersek tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Saraybosna Umut Tüneli’dir. Savaş zamanı abluka altına alınan Saraybosna’nın kurtuluşu olarak görülen tünellerin yapım aşamaları, tarihi, kullanılışı, bombalanması ve son olarak kapatılması hikayeleri katılımcıları adeta büyüledi. Tünel gezimizin sonrasında Avrupa’nın en güzel çarşılarından Başçarşı’da serbest geçirdiğimiz ve bol bol hediyelik eşya aldık. Dostlarımızı hatırladığımızı göstermenin en güzel yolu olan hediyelik eşyalarımızı da aldıktan sonra, Saraybosna Sarajevo International Havalimanı’na doğru yola çıkarak keyifli geçen bir geziyi daha geride bırakmış olmanın mutluluğu ile evlerimize döndük.

Gezimiz boyunca bizlere eşlik eden rehberlerimiz ve öğretmenlerimize, özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz.