Mevsim değişimleri insanların metabolizmasında çeşitli değişikliklere neden olmaktadır. Bu değişikliklerin temelde iki sebebi vardır. Biri hava sıcaklıklarındaki ani değişimlerdir. Diğer sebep ise Ters Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu’dur (SAD). Bu durumdan yaşamsal ve gelişimsel olarak en fazla etkilenen grup ise eğitim görmekte olan gençler oluyor.
Ani hava değişimi, farklı sıcaklığa bağlı olarak insan vücudunda yorgunluk hissine sebep olur. Hava sıcaklığındaki ani değişimler vücuttaki hormonlar üzerinde çeşitli etkiler yaratır. Adrenalin, kortizol gibi bazı hormonlar ani sıcaklık değişimlerinde daha fazla salgılanır. Bu hormonların uzun süre salgılanması ise yorgunluk ve bitkinlik hissetmeye neden olur. Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin, gün ışığından faydalandıkça daha fazla salgılanır. Kış aylarında ise düşük sıcaklıklar ve gün ışığından mahrum kalmak, vücuttaki serotoninin salgılanmasını azaltır ve uyku hormonu olarak anılan melatoninin etkisini artırır. Kışın sonunda ilkbaharla birlikte günler uzamaya başladığında vücuttaki hormon seviyeleri yeniden değişmeye başlar. Bu dönemde endorfin, testosteron ve östrojen vücutta daha fazla salgılanmaya başlar. Artan sıcaklıklar kan damarlarını genişleterek kan basıncını düşürür. Bu değişimler de vücutta yorgunluk hissi yaratır. İlkbaharda sıcaklıkların genellikle dalgalanma göstermesi de hormonal değişimlerin sık yaşanmasına sebep olur. Bahar yorgunluğunu etkileyen faktörlerden biri de beslenme tarzıdır. Yaz mevsimine kıyasla kışın daha yüksek kalorili, yüksek karbonhidratlı ve yağlı besinler tüketme eğilimi vardır. Hormonal değişim dönemlerinde ise vücudun protein ve vitamin ihtiyacı artar.
Metabolizmaya etki eden bir diğer neden olan Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu (SAD) ise her yıl aynı saatlerde başlayıp duran, tekrarlayan bir depresyon şeklidir. Tipik olarak, sonbahar veya kış aylarında başlarlar ve ilkbaharda azalır. Yorgunluk (yeterli miktarda uykuya rağmen), havadaki değişikliklere duyarlılık, baş dönmesi, sinirlilik, baş ağrıları ve bazen ağrıyan eklemler en yaygın belirtilerdir. Psikolojik ve sosyokültürel faktörler de bu durum üzerinde rol oynar.
Baharın gelmesi ile özellikle gençler için heyecan duyma ve enerjik olma anlamına gelse de akademik gereklilikleri (LGS ya da YKS) yerine getirme için son aşama olarak da değerlendirilir. Bu aşamada hava sıcak ve dışarıda keyifli zaman geçirmek isteyen gencin yaşadığı ikileme bir de sürekli yorgun hissetme, çalışmaya isteksizlik ve deyim yerindeyse “kolunu kaldıracak hali olmama” durumu da eşlik eder. Söz konusu eğlenceli, hareketli ekinliklerde enerjik olan birey; ders çalışma, proje yapma ya da önemli bir sınava hazırlık durumunda rehavete kapılmış biri haline geliyor. Kış boyunca evde kalan birey; yapacak güzel bir etkinlik bulamamasının yanı sıra hormonlar, havadaki elektrik ve uzun süre akademik etkinliklerle ilgilenme gibi faktörler nedeniyle bir mola verme ihtiyacı duyuyor. Güzel havalara aldanmadan planlı bir şekilde hedefleri doğrultusunda çalışan genç, kendini kontrol ederek çalışmalarına odaklanmak için gerekli düzenlemeler yapabilecek beceriye sahip olabiliyor. Ancak gencin sürekli uykusu geliyor, bir türlü içinden çalışmak gelmiyor ve kendini sürekli yorgun hissediyorsa durum önlem alınması gereken bir hal alıyor.
Hedefe ulaşmak ve başarı elde etmek için olumlu bir duygu durumuna ihtiyaç vardır. Mutlu ve sağlıklı duygu durumuna sahip gençler ise başarıya daha yakın olacaktır.
2024-25 Eğitim Öğretim Yılı başvurularınızı Modafen Kampüs alanına gelmeden yapmanız için Modafen Kayıt Birimi olarak yanınızdayız.
Modafen’e kayıt sürecinin ilk adımı olan online tanışma randevusu talepleriniz için; 0216 641 57 83 numaralı telefondan bize ulaşabilir veya formu doldurabilirsiniz.